Sanatçı olmak, sadece sanatını icra etmek değildir. Sanatçının önemli bir görevi de topluma örnek olmaktır. Bu bilincini kavrayıp uygulayan sanatçı, her zaman halkın kalbinde yer eder.

Rahmetli Zeki Müren, buna en güzel örneklerden birisidir. Onun, gizliden yaptığı yardım ve bağışlar, bugün nice dünyaları aydınlatıyor.

Yalova depreminde, deprem bölgesine karadan ulaşmak neredeyse imkansızdı. Beyaz (Beyazıt Öztürk) ve Yılmaz Erdoğan, bir tekne kiralayıp içini erzak doldurarak denizden ulaştılar ve depremzedelere can oldular.

Unutulur mu?

Haluk Levent’in Maraş depremindeki gayretleri ayakta alkışlanmaz mı?

Böyle örnekler az da olsa varlığı yeter.

Bunun son örneklerinden birisi de Çelik.

Geçtiğimiz yaz mevsiminde peş peşe çıkan orman yangınları nedeniyle sıkıntılı günler yaşayan İzmir’de bunun en büyük cefasını da fedakar itfaiye çalışanları çekmişti. Çelik, arabasını koli koli sularla doldurup İzmir’e ulaştı. Yangın bölgesinde canla başla çalışan itfaiye erlerine su dağıttı. Sadece bu işi yaparak verimli bir performans sergileyen ünlü sanatçı, haklı olarak kalplerde yer etti.

Kimliğini hep gizlemişti ama bundan kaçamadı. Kaçamadığı için de kendisine anlamlı bir ödül verildi.

Gündem Ege ve Gündem Buca’nın düzenlediği 3. Altın Üzüm Ödülleri’nden birisi de Buca’da düzenlenen törenle kendisine verildi. Ödülü veren de TRT’nin efsane spor spikeri Murat Ünlü idi. Gündem Efe ve Gündem Buca’nın sahibi Bülent Kökten, böyle bir ödülü Çelik’e vermekten onur duyduklarını ifade etti. Kökten, ”Çalışanların ve iyilik yapanların mutlaka takipçileri vardır. Onlar mutlaka görülecek ve ödüllendirilecektir” dedi.

Okul kantinleri ve uyguladıkları fiyatlar

Okullar, Milli Eğitim’in desteğiyle değil biraz da Aile Birlikleri’nin çabaları ile ayakta durabiliyor. Okul Aile Birlikleri, gelir temin ederek çocuklarının daha konforlu bir ortamda eğitim yapmalarını amaçlıyor ama bu çerçevede; onların sorumluluğu altındaki kantinler de inadına uyguladıkları yüksek fiyatlarla öğrencileri neredeyse aç bırakıyor.

Çünkü onların da ödedikleri yüksek kira, böyle bir hale dönüşüyor. Öğle saatinde bir tost ve bir küçük ayran alan öğrenci bunlar için 180 lira ödüyor. Daha çok alan kantinler de var.

Aileler, öğrenci yetiştirirken ekonomik bakımdan çok zorlanıyor ve haklı olarak tepki gösteriyorlar. Bazı aileler, çocuklarını evde hazırladıkları yemekle gönderiyor, bazıları da bu parayı ödemek zorunda kalıyor.

Kısacası kantinler, ticaret olmaktan çıkarılmalı, öğrencilerin sağlıklı beslenmelerini sağlamakla yükümlü birer model haline getirilmelidir. Bu konuda yerel yönetimlerden destek alınabilir ve yerel yönetimlerin uyguladıkları bazı tanzim satış kuruluşları ile kantinler arasında bir entegrasyon sağlanabilir.

Okul Aile Birlikleri ve okul yönetimleri, bu modele destek verdikçe daha iyi sonuç alınacağından şüphe etmemelidir.

BEGOS kan kaybetmesin

Buca’da Cemil Şeboy’un başkanlığı döneminde kurulan BEGOS, dumansız üretim yapan sayısız işletmenin yıllarca büyük zorluklarla hayatta kalmayı başardığı bir sanayi bölgesi. Kent içinde özerk bir kimliği var ve çok güzel yönetiliyor.

Ancak ekonomik durgunluk, buradaki işletmelerin nefes almasına imkan vermiyor. Her geçen gün bir işletme kepenk indiriyor. 7 bine yakın insanı istihdam eden BEGOS, bu yüzden ilgi bekliyor. Ziyaret edip çay içenlerden değil, dertlerine deva olacaklardan…