Gazeteci Hasan Tahsin’in 15 Mayıs 1919’da dönemin emperyalistlerinin paralı uşağı işgalci Yunan askerlerine ilk kurşunu atarak oracıkta şehit edilişinden, zafere giden yolda atılan son mermiye kadar Kurtuluş Savaşı Destanı’nın mihenk taşı olan İzmir’in kurtuluşunu yazmak zor. Kendilerine emperyalistler tarafından verilen görevi yerine getirmek için harim-i ismetimize giren, kutsal vatan topraklarını işgal eden, yaklaşık 3 yıl 4 ay süren işgal döneminde yapmadık zulüm, yapmadık vahşet bırakmayan “Kurşun askerler”in, bundan 103 yıl önce, 9 Eylül 1922’de İzmir’de kaçabilenlerinin kaçtığı, kaçamayanların da denize döküldüğü anı yazılarla resmetmek zordur.
9 Eylül nedir derseniz; “Kurtuluş Savaşı Destanı’nın yazılmasında, Birinci İnönü Zaferi’nde, İkinci İnönü Zaferi’nde, 26 Ağustos Büyük Taarruz’da, 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi Zaferi’nde ve bütün bunların sonunda muzaffer Türk Ordusu’nun İzmir’i düşmandan kazımasının adıdır 9 Eylül.”
12 Eylül 1922’de “Büyük ve asil Türk Milleti. Anadolu’nun kurtuluş zaferini tebrik ederken, sana İzmir’den, Bursa’dan, Akdeniz ufuklarından ordularının selamını da takdim ediyorum” diyen, 18 Eylül 1922’de Hakimiyet-i Milliye Gazetesi’nde “Gazi Başkumandanımızın Millet Beyannamesi… Küstah düşmanın muharebe meydanına gelmek cesaretinde bulunan ordu kumandanlarıyla, kumanda heyetleri günlerden beri harp esirimiz bulunuyor. Düşmanın esirlerinden başka asker zayiatının yüz binden ne kadar fazla olduğunu tayin etmek müşküldür. Gazetenin diğer bir köşesinde ise “Büyük necip (Asil) Türk Milleti, Anadolu’nun halas (Kurtuluş) zaferini tebrik ederken sana İzmir’den, Bursa’dan, Akdeniz ufuklarından ordularının selamını da takdim ediyorum”- TBMM Reisi Başkumandan Mustafa Kemal” yazan Yüce Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının Birinci İnönü’den, İkinci İnönü’den, Dumlupınar’dan, Sakarya Meydan Muharebesi’nden koşturup gelerek düşmanı İzmir’de denize döktükleri günün 103. yıldönümünün adıdır 9 Eylül.
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker.
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş üç nesil, dede-baba-torun…
Ey bu toprakları bize vatan yapan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, Yörük Ali Efe’ler, Demirci Mehmet Efe’ler, her biri kendi başlarına destan yazan kadın kahramanlarımız; Nene Hatun’lar, Halide Onbaşı’lar, Nezahat Onbaşı’lar, Şerife Bacı’lar, Erzurumlu Kara Fatma’lar, Halime Çavuş’lar, Hafız Selman’lar, Gördesli Makbule’ler, Çete Emir Ayşe’ler, Tayyar Rahime’ler ve aynı cephede çarpışarak destan yazan üç nesil “Baba-oğul-dede” kahraman ecdad, kutsal zafer sizin eseriniz.
Zaferiniz emin ellerde, rahat uyuyun.