J. M. Keynes “Önemli olan kısa vadedir, uzun vadede hepimiz ölmüş oluruz” derdi. Bu sözün devamında “ne uzun ne kısa; asıl olan orta” deyip, Orta Vadeli Program’a bir göz atmak istedik.

Önce durumun bir fotoğrafını çekelim:

Ekonomi son dönemde siyasi çalkantılara kapılmadan ilerlemeye çalışıyor. Ancak dengeler hassas. Bir yanda dışarıdan gelen jeo-politik riskler; öte yanda içerideki gerilimler ve küresel aktörlerin tepişmesi ekonomiyi dar geçitlerden keskin virajlardan geçiriyor.

• İlk defa 1,5 trilyon doları aşan bir milli gelir büyüklüğüne ulaşıldı,

• İlk defa kişi başına 17 bin doların üzerine çıkan bir milli gelir görüldü.

• G20 ‘deki yerimizi sabitleştirdik. Dünya Bankası’nca yapılan sınıflandırmaya göre yüksek gelirli ülkeler grubunda bir Türkiye’den söz ediyoruz.

• Son 20 yıldır devam eden ülkemizin 16 ve 17. sıralardaki yeri de 16. olarak korunacak. Bu haliyle Türkiye Avrupa’nın 6. büyük ekonomisidir.

Ekonominin 2020 sonrası pandemi, savaşlar, deprem, yüksek enflasyon, yüksek petrol fiyatları ile geçti. Bütün hepsi 5 yıla sığdı. Temel makroekonomik politika yaklaşımının bu süreçte korunması, hedeflerin tutması oldukça zordur. Bütçenin mali disiplin ve sürdürülebilir büyüme hedeflerine uygun gerçekleşmesi de oldukça zorlaştı.

Özellikle yüksek enflasyonla mücadele kapsamında, geçiş sürecinin ardından, Haziran 2024’ten itibaren kesintisiz bir dezenflasyon sürecine girilmesi önemlidir. Bu süreçte olumsuz küresel koşullar ve konjonktürel gelişmelere rağmen dezenflasyon süreci kararlılıkla sürdürülmüş, enflasyon oranı toplamda 42,5 puanlık önemli bir gerileme kaydetmiştir. Enflasyondaki bu gerileme, uygulanan sıkı para ve maliye politikalarının bir sonucudur. Enflasyon beklentileri ve ana eğilim göstergelerindeki iyileşmeyle, eylül ayı ve yılın geri kalanında da dezenflasyon sürecinin kesintisiz bir şekilde devam etmesi ile % 28 olarak belirlenen hedef korunmaktadır.

Enflasyon rakamları 2024 yılında % 44,4 seviyesinden, 2025 yılında % 28,5’e, 2026’da % 16’ya, 2027’de tek hane öngörülmektedir. Programın en büyük başarısı tek haneli enflasyon hedefi olarak görülmektedir.

Kur Korumalı Mevduat hesapları yabancı para mevduatlara dönüşmeden ve herhangi bir kur baskısı oluşturmadan tasfiye edilmektedir. TL mevduatlarının, toplam mevduat içindeki payı % 31,6’dan % 60,7 seviyesine çıkmıştır. Bu TL için bir güven göstergesidir. OVP döneminde KKM’lerin kapatılması hedeflenmektedir. Yabancı mevduatların payı da % 43’lerden % 37,7 seviyesine gerilemiştir.

Konu TCMB açısından değerlendirildiğinde uluslararası rezervler brüt olarak yaklaşık 80 milyar dolar artmıştır. Böylece rezervler 180 milyar dolar seviyesine yaklaşmıştır. Ekonomiye güveni pekiştiren, dış şoklara karşı ekonominin dayanıklılığını artıran önemli göstergelerden biri olan CDS’ler 700’lü seviyelerden, 270 seviyesine gerilemiştir.

Bu dönemde 2024 yılında % 3,3 seviyesinde gerçekleşen büyümenin, 2025’te de aynı kalması; 2026 yılında büyümenin % 3,8’eve sonraki yıllar % 5’e çıkması beklenmektedir.

İşsizlik 2024 için % 8,7 seviyesinde idi. 2025 hedefi de % 8,5’tir. OVP döneminde 2026 için hedef % 8,4’tür. Program sonunda hedef 8 puan altındadır. Hayırlı olsun.