Neredeyse dededen CHP’li olan Doç.Dr. Levent Köstem, sonunda kararını verdi ve İYİ Parti’ye geçti.
Bu partiden belediye meclisi aday listesinin ilk sırasında yerini aldı.
Bu kararı kolay vermedi.
Üç dönem önce Aziz Kocaoğlu, ona Buca Belediye Başkan adaylığı teklifinde bulunmuş, haklı gerekçeler sunarak kabul etmemişti. Sonraki iki dönemde de aday olmaya niyetlendiğinde kumpaslar onu bezdirmişti.
Bu seçimde böyle bir kararı yoktu. Kendisi gibi aynı partinin mağdur ettiği Suat Nezir, ona gidip “Hocam, aday olacak mısın? Olmayacaksan ben çıkacağım” dedi. Ama onu da söz verdikleri halde aday yapmadılar. Nezir de Meral Hanım’ın davetine uyarak İYİ Parti’ye gitti ve başkan adayı ilan edildi. İlk iş olarak da; kendisine aday olmayacağı cevabını veren Levent Köstem’i meclis listesinin ilk sırasına yazdırmak oldu.

Suat Nezir’in; Buca Kasaplar Meydanı’ndaki tanıtım mitingine katılan Levent Köstem’e Bucalılar, alkışlarla destek oldular. Buca’da mesleki ve sosyal anlamda dokunmadık kimseyi bırakmayan Levent Köstem’in bu ilgiyi görmesi kimseyi şaşırtmadı.
Levent Köstem, Meclis’e rahat girecek ama o meclis de, onun varlığı ile eminim geçmişte olduğu gibi taziye evi görüntüsünden kurtulacak.
Ercan Tatı’nın başkanlığı dönemindeki parti içi muhalefetin en hararetlisini sunan Köstem, bir hayli bilenmiş görünüyor.
Bu dönem yanlış yapanın ondan çekeceği var.
CHP’de ikinci deprem
Pek çok siyasi partide olduğu gibi en çok da CHP’de meclis listeleri açıklandığında büyük bir infial yaşandı.
Listede yer alanların, nasıl, hangi ölçüler dikkate alınarak belirlendiğini kimse öğrenemedi.
Ve yorumlar başladı.
Yorumların ortak noktası malum.
Bu yüzden yine CHP’de bir tepki isyanı baş gösterdi.
“CHP artık benim partim değil. Bir daha oy verirsem elim kırılsın” diyenlerin sayısı küçümsenmeyecek kadar çok.
Öğrendim ki, Buca meclis listesini Buca örgütü bile içine sindirmiş değil.
Bu tepkiler sandığa yansır mı bilmem. Sandığa yansırsa sonucu tahmin etmek hiç de zor değil.
İzmir’in 30 ilçesinden neredeyse 25’inde başkan adayını iki kişi belirledi. Deniz Yücel ve Murat Bakan. Meclis adaylarını belirleyenler de onlar. Aynı hatayı geçen seçimde de yaptığı bilinen Deniz Yücel’in bu defa daha dikkatli davranacağına ilişkin beklentiler boşa çıktı. Ortaya hiç de kabul görmeyen listeler kondu.
Değişim sınıfta kaldı.
Genel Başkan Özgür Özel’in partisine hakim olmadığının göstergesidir bu.
Tıpkı vaktiyle ‘Bay Kemal’in hakim olmaması gibi.
Bu ikinci depremin artçıları da geleceğe benzer.
İzmir, Konak’tan ibaret değil
İzmir denince nedense akla hemen Konak geliyor. Adaylar, vaatlerini hep Konak odaklı oluşturuyor.
Trafik, körfez temizliği, Kemeraltı öncelikleri oluyor.
Oysa İzmir’in Buca ve Karabağlar gibi Konak’tan da kalabalık ilçeleri var. Vaatlerde oraların adı hiç de fazla geçmiyor.
“Varsa yoksa Konak” demek eminim Beydağ’da, Kınık’ta, Tire’de oturanları çok kırıyor ve üzüyor. Yine eminim bu insanlar, kendilerini yok sayılmış hissediyorlar.
Hissetmekte de çok haklılar.
İBRAHİM ORMANCI
Feleğin çemberinden geçtim ama kılıbık olmaktan bir adım öte geçemedim bu dünyada!
***
Bizim çoban çok alıngan. Davardan nem kapıyor!
***
Arkamda bir DAYIM yok. Dar-DAYIM!
***
Kimin ne olduğu belli. Kimin ne olacağı belli değil!
***
Hayallerle yaşayanı gerçekler öper!