İsrail’le Filistin arasında barış var. Bu barışın ne kadar süreceği ise şimdilik meçhul! Nedeni ise bu anlaşmayı kim tam anlamı ile sürdürecek bunu da önümüzdeki günlerde göreceğiz!

Mısır’ın Başkenti Kahire’de yapılan bu anlaşma birçok dünya liderini bir araya topladı. Burada birçok lider ABD Başkanı Donald Trump ile yüz yüze ve ana lisanı olan İngilizce olarak konuştular. Hiçbir lider yanlarında tercüman getirmemişti. Bu toplantıda ilginç olan birçok şey vardı.

İşte Filisin ve İsrail

Başkan Donald Trump, Gazze'deki savaşı durdurarak ve 7 Ekim'den bu yana Hamas esaretinde çürüyen 20 değerli canın serbest bırakılmasını sağlayarak adeta bir mucizeye imza attı. Trump'ın çabaları İsrail'de sevinç ve rahatlamayla karşılandı; şaşırtıcı bir şekilde Gazze'de de aynı durum yaşandı. Ateşkes, Ortadoğu'yu yeniden şekillendirebilecek ve İsrail-Filistin çatışmasına kesin olarak son verebilecek daha geniş kapsamlı bir barış anlaşmasının ilk adımı oldu.

Bu bile insanlık acısından yeterli olurdu - Yahudilerin Fısıh Bayramı'nda söylediği gibi Dayenu! (yeterli olurdu). Ancak Trump'ın bu başarısı daha da sıra dışı: Onun diplomatik atılımı Amerikalı vergi mükelleflerine trilyonlarca dolara mal olmayacak, özgür dünyanın lideri, görünüşte imkânsız olanı başardı. Trump, Gazze'de teröristlerin pençesinden, iki yıldan uzun süredir aşırı fiziksel ve psikolojik işkenceye maruz kalan son Yahudi rehineleri kurtardı.

ABD Başkanı, yalnızca esirlerin sevdiği İsrail ulusunu değil, aynı zamanda masum Yahudileri de yok etmeye kararlı, katil ve çılgın bir grup olan Hamas'ı dize getirdi.

Özgürlüğe kavuşan 20 kişi açlıktan ölmek üzereydi. Yeraltı tünellerinde tutuluyor, yeterli içme suyundan bile mahrum bırakılıyordu. İnsanlıklarından yoksun kalmışlardı! Umuttan yoksundular. İsrail'de ve dünyada sevinç var, ama aynı zamanda üzüntü ve dayanılmaz acılar da var. Hamas'ın hainleri, katledilen rehinelerin kalıntıları da dahil olmak üzere birkaç düzine kişinin serbest bırakılması karşılığında, İsrail gözaltında tutulan yaklaşık 2000 tutsağını geri alıyor; bunların bazıları soğukkanlı katiller. Evet, buraya kadar her şey Amerika Başkanına göre normal.

ABD Başkanı Trump’un İsrail Knesseti’ndeki konuşması özellikle gösterişliydi. Önce Parlamento Başkanı Amir Ohana, tüm Amerikan heyetinin ve İsrailli liderlerin isimlerini saydı, ardından Netanyahu ve muhalefet lideri Yair Lapid konuştu. Ancak ondan sonra Trump söz aldı. Hem İsrail Başbakanını hem de muhaliflerini överek iltifatlarda bulundu ve hatta İsrail Savunma Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı ve Genelkurmay Başkanı Dan Kaine'nin bir filmde rol almasını önerdi. Her konuşmacının konuşması meclis üyelerince uzun süre alkışlandı.

Esir takası bu mu?
Başkan Trump, Filistin topraklarının yeniden inşası için uzun ve zorlu bir süreçle karşı karşıya olduğunu ve bu sürecin 50 milyar dolardan fazla maliyete yol açmasının beklendiğini belirterek, savaştan zarar görmüş Gazze'yi ziyaret etmekten "gurur duyacağını" söyledi. Birleşmiş Milletler Çevre Programı, iki yıldır süren şiddetli çatışmalar sonucunda bölgenin büyük ölçüde düzleştirildiğini ve en az 60 milyon ton molozun temizlenmesi gerektiğini tahmin ediyor. Bu, 11 Eylül'de New York'taki Dünya merkezine yapılan saldırının bilançosu gibi.

Trump, bu devasa çabayı, yönetiminin geniş çapta övgü alan 20 maddelik barış planının önemli bir parçası haline getirdi ve pazar günü kendisine bir gün Gazze'yi ziyaret etmek isteyip istemediği sorulduğunda, Başkan tereddüt etmedi. ‘Evet, yapardım. Gurur duyarım’ dedi. Rehinelerin serbest bırakılması için İsrail'e giderken Air Force One uçağında gazetecilere, “Ziyaret etmesem de çok iyi biliyorum ama. En azından ayağımı basmak isterdim ama önümüzdeki on yıllarda büyük bir mucize olacağını düşünüyorum" dedi. Bu da bence Trump’un hayali mi diyeceğiz.

Times of Israel'in haberine göre eski İngiltere Başbakanı Tony Blair tarafından hazırlanan ve Beyaz Saray'a sunulan savaş sonrası planda, Gazze'nin yeniden inşası için yatırımı güvence altına almak amacıyla Gazze Yatırım Teşvik ve Ekonomik Kalkınma Otoritesi'nin kurulması öneriliyor. Kuruluş, “İş dünyası profesyonellerinin liderliğinde, gerçek finansal getirileri olan yatırım yapılabilir. Projeler üretmekle görevli, ticari olarak yönlendirilen bir otorite” olacağını söyledi.

Bu arada BM'nin üst düzey bir yetkilisi geçen hafta yaptığı açıklamada, BM'nin ateşkesin ilk 60 gününde Gazze'ye insani yardım ulaştırma kapasitesini artırmayı hedeflediğini ifade etti. İsrail'in Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki ölümcül terör saldırısına yanıt olarak başlattığı askeri harekat, BM ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi'ne göre 2 milyon Filistinlinin, yani nüfusun yaklaşık yüzde 90'ının yerinden edilmesine yol açtı.

İnsani İşler ve Acil Durum Yardım Koordinatörü Yardımcısı Tom Fletcher, "Her gün yüzlerce kamyona ulaşan yardım hattını artırmayı hedefliyoruz. Gazze genelinde gıda yardımlarına ihtiyaç duyan 2,1 milyon kişiye ve beslenmeye ihtiyaç duyan yaklaşık 500 bin kişiye ulaşmak için gıda dağıtımını artıracağız" dedi.

Şimdi ise detaylara gelelim; ABD Başkanının planında belirtildiği gibi kalıcı bir barışa geçme zamanı diyoruz ama. Beklentiler pek parlak değil ve Trump'ın aldatmacasını alkışlamak için toplanan 27 ülkenin televizyondaki görüntüleri de öyle. Hamas katılmadı. İsrail Başbakanı Netanyahu'nun katılımı, Türkiye Cumhuriyeti Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından veto edildi ve Netanyahu katılırsa toplantıya katılmayacağı tehdidinde bulundu.

İran, Gazze'deki ‘soykırım savaşının sona erdirilmesine’ destek verdiğini açıkladı, ancak "İsrail yayılmacı ve ırkçı planlarını sürdürürse" Hamas'ı desteklemeye devam edecek. Mollalar, İsrail'i yok etme mücadelesini sürdürebilmeleri için bölgedeki vekillerini yeniden silahlandıracaklarına söz verdiler.

Şimdilik bir ateşkesimiz var. Kore'de müzakere edilen ateşkes 70 yılı aşkın süredir devam ediyor. Yahudilerin Fısıh Bayramı ayinlerinde, Tanrı'nın her nimeti anıldığında "Dayenu" diye haykırması yeterli olurdu.