Güneydoğu Asya’da bulunan Endonezya'nın Java Adası, insanlık tarihi üzerine yapılan araştırmalarda uzun süredir önemli bir rol oynamaktadır. Ancak bu kez dikkatler, adanın kuzeydoğusunda, denizin metrelerce altına çevrildi. Madura Boğazı’nda yapılan deniz kumu çıkarım çalışmaları sırasında elde edilen 6000’in üzerinde omurgalı fosili ve özellikle iki Homo erectus kafatası parçası, tarih öncesi dünyaya açılan yepyeni bir pencereyi aralamış oldu.
Yeni yayımlanan bir araştırma, bahsi geçen fosillerin yaklaşık 146 ila 131 bin yıl öncesine tarihlendiği belirtti. Bu zaman aralığı, dünyada deniz seviyesinin oldukça düşük olduğu MIS6 evresine denk geliyor ve dolayısıyla söz konusu olan bölgenin eski dönemlerde geniş kara parçaları ile Asya anakarasının birbirine bağlandığı “Sundaland” kara köprüsünün bir parçası olduğunu gösteriyor. Sundaland olarak anılan ve tarih boyunca alçak deniz seviyelerinin yaşandığı dönemlerde ortaya çıkmış olan bölge günümüzün Bali, Java, Sumatra gibi oldukça tanınan bölgelerini de içeren neredeyse 1,8 milyon kilometre karelik bir alana sahip. Günümüzde bu bölgelerde bulunan adaların birer dağ veya sıradağ olarak yer almış olduğu bir arazi olarak nitelendirebileceğimiz Sundaland, bugünün perspektifinden kara vasıtasıyla yapılabilecek insan göçlerine el verişli olmayan bir bölgeye denk düşmesine rağmen geçmişte anakaradan Java Adası doğrultusunda karasal göç için uygun bir coğrafyaya sahip olmuştur. Buna rağmen bu araştırmaya dek Sundaland’ın günümüzde su altında kalmış bölgelerinde insan kalıntılarına rastlanmamıştır.
Araştırmacılar bulguları ve katmanları analiz ederek bu fosillerin su altı tabakasıyla aynı dönemlere ait olduğunu ve sonraki dönemlerdeki akıntılar gibi sebeplerle böyle bir katmana yerleşemeyeceğini birçok farklı analiz ile kanıtladılar. Araştırmaya konu olan bölgenin coğrafyası tarih boyunca jeolojik hareketlerle şekillenmiş ve oldukça ilginç bir hal almış. Java’nın volkanik yükseltilerinden doğup doğuya akan Solo Nehri, Madura Boğazı'nın deniz tabanında yaklaşık 50 metre derinliğe ulaşan antik bir vadi oluşturmuş ve bu vadi, zamanla deniz seviyesi yükselince kalıntıları koruyacak gerekli unsur ve koşulları sağlayacak hale gelerek fosilleri günümüze ulaştırmış.
Bu keşif, yalnızca Homo erectus’un Java civarındaki bir başka izi değil, aynı zamanda Doğu Asya’daki tarih öncesi göç yollarına dair yepyeni bilgiler sunan ve Homo erectus’un Java Adasında önceden sanıldığı gibi uzun bir izole dönem geçirdiği kanısını değiştirecek nitelikteki bir hatırlatıcı. İnsan izlerinin yoğun olduğu bir coğrafyaca çevrelenmiş Madura Boğazı’nda bulunan bu su altı vadisi, insanlık tarihinin sadece karadan değil, su altından da araştırılabileceğinin kuvvetli bir kanıtı.