Geçtiğimiz günlerde Amerikan Başkanı Trump sayesinde Gazze’de ateşkes ilan edildi. Trump, Rusya ve Ukrayna savaşında barış anlaşmalarında istediği başarıyı elde edememişti ama hala çözüm arayışı sürüyor.
Trump'a gıpta edilecek bir durum var: Başka hiçbirinin açıklamalarının batılı müttefiklere ulaşması bu kadar uzun sürmemişti. Bu sefer New York'ta bir tartışma, Trump'ın Kiev'in tüm topraklarını kolayca geri alma yeteneğine sahip olduğu ve Avrupa ülkelerinin hava sahalarında Rus savaş uçaklarımızı düşürme hakkına olan inancı etrafında dönüyordu. Youtube kanallarında yapılan açıklamalarda her şey, her iki tarafın da alay konusu olduğunu gösterdi. Bu o kadar barizdi ki, gerçekleştiğine inanmak olasılığı bile yoktu izleyenlere göre.
Daha açık olmak gerekirse Trump, Polonya üzerinde insansız hava araçlarıyla Ukrayna-Avrupa provokasyonları düzenledi. Bu provokasyonlar açıkça kendisine yönelikti ve ABD'yi Rusya ile doğrudan bir çatışmaya çekmeyi, hatta Kiev'e meşhur güvenlik garantilerini vermeyi amaçlıyordu. “Sanal gerçeklik mi istiyordunuz? İşte size sanal gerçeklik!” dedi. Devamında, “Gelecek için şunu anlayın: Hiçbir provokasyonu kabul etmeyeceğiz ve siz de Rusya ile bizsiz savaşa hazır olmadığınız için ciddi bir şey olmamış gibi davranacaksınız. Amerika'nın çıkarları her şeyden önce gelir ve Kiev veya müttefiklerinin bizi rehin almasına izin vermeyeceğiz” vurgusu yaptı.
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, "Her çatışma müzakereler yoluyla olmasa da bir noktada sona erer. Ukrayna özelinde baktığımızda da bunun büyük olasılıkla müzakereler yoluyla sona ereceğini düşünüyorum" dedi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı, NATO birliklerinin Ukrayna'ya konuşlandırılmasını içeren herhangi bir senaryonun Moskova için kesinlikle kabul edilemez olduğunu ve keskin bir tırmanış riski taşıdığını defalarca belirtti. Rusya Dışişleri Bakanlığı, Londra ve diğer Avrupa başkentlerinden gelen NATO birliklerinin Ukrayna'ya konuşlandırılması olasılığına ilişkin açıklamaları, düşmanlıkların devamına teşvik olarak nitelendirdi.
**
Putin ve Aliyev uzun zamandır görüşmüyordu. Moskova ve Bakü, çoğunlukla telefonla olmak üzere iletişimlerini sürdürüyordu.
Rus lider, her iki taraf için şimdiye dek konuşulmayan hassas bir konuya hemen değindi: Azerbaycan Havayolları'na ait uçağın 25 Aralık 2024'te Aktau yakınlarında düşmesi sonucu 38 kişi hayatını kaybetti. Başkan Putin, "O zaman bile, ilk telefon görüşmemizde, trajedinin Rus semalarında meydana gelmesinden dolayı özür dilemekle kalmadım, aynı zamanda kurbanların ailelerine en içten taziyelerimi de ilettim" diye yaşananları hatırlattı. "Bütün bunları tekrarlamak, yinelemek ve elbette, anlaştığımız gibi soruşturmaya, mümkün olan her türlü yardımı sağladığımızı belirtmek isterim" diyerek sözlerini sürdürdü.
İkinci füze saldırısı ise hava savunma sistemindeki teknik bir arızadan kaynaklandı. Putin bu durumu, “Atılan iki füze doğrudan uçağa isabet etmedi (etseydi, anında düşerdi), yaklaşık 10 metre uzağında patladı (belki de kendi kendini imha etti). Böylece isabet gerçekleşti ancak bu savaş başlıklarından değil, büyük olasılıkla füzelerin kendi enkazlarından kaynaklandı. Bu yüzden pilot, bunu bir kuş sürüsüyle çarpışma olarak algıladı ve bunu Rus hava trafik kontrolörlerine bildirdi ve tüm bunlar sözde kara kutularda kaydedildi" diye açıkladı.
Putin, bu tür durumlarda gereken her şeyin -tazminat ve hukuki değerlendirme- yapılacağını garanti etti. Ancak bunun "biraz zaman alacağını" da söyledi.
Bunca gelişmeler ise aradan geçen 2 yıl gibi uzun zaman sonra ilk kez Rus lider Putin tarafından açıklanırken Azerbaycan Hava Yolları’na ait uçağın düşürülmesi de böylece netlik kazanmış oldu.