Umutlar vardı ama endişeler ve şüpheler daha fazlaydı.

Yapay zekanın ortaya çıkması, insanların işini kolaylaştırıyordu ama bu iyi niyet çerçevesinde gerçekleşiyordu.

Ama umulan olmadı. Şimdi kötü niyetli kişilerin elinde bir oyuncak haline gelen bu buluş, kötü ortamın sonucu olarak kişilik zafiyetine uğradı.

Saçma sapan sorular, şeytanın aklına gelmeyen talepler, yapay zekanın beyninde önemli hasarlara yol açtı. İnanılırlığını yitirdiğini söyleyenler var. “Saçma sapan sorulara o da saçma sapan cevaplar veriyor” diyenler var.

Sonuçta bu çok önemli buluş, üçkağıt sektörünün maskarasına dönüştü.

Önüne geçilir mi, onarılır mı?

Çok zor. Güven sorunu sarsıldığında yapay zekanın daha çok sorumluluk isteyen işlerde kullanılması konusunda tereddütler yaşanacağı muhakkak.

Bu buluşun kullanıcılarını izlemek, denetlemek, uyarmak, eğitmek, sırası geldiğinde cezalandırmak gibi haklı beklentiler de var. Ama bunu kim, nasıl yapacak, henüz belirlemiş değiliz. Sosyal medyada devletin en üst kademesindeki kişileri bile soyguncu reklamlarında kullanan bir güce her babayiğidin dur demesi mümkün değil.

Geçenlerde yapay zekaya sordum:
“Sana güvenelim mi?” diye.

Cevap olarak nasıl icat edildiğini, tekniğinin nasıl çalıştığını uzun uzun anlattı.

Umursamaz tavrı, onun da bezdiği anlamına geliyor ki, yapay zekanın paranoyaya dönüşebilecek kişiliği tam anlamıyla sırat köprüsünden geçiyor.

Sığınma evi deşifre olunca…

Buca’nın İnönü Mahallesi’nde sosyal amaçlı kullanılmak üzere belediye tarafından edinilen binanın, Kadın Sığınma Evi’ne dönüştürülmesi planı suya düştü.

Bina, bir süredir Maraş depreminde evsiz kalanların barındığı bir yuva olarak kullanılmıştı. Ancak muhalif meclis üyeleri, buranın statüsü ile ilgili bilgiye sahip olmadıkları için fotoğraflı paylaşımlar yaptılar.

Oysa Kadından Sorumlu Devlet Bakanlığı, böyle yerlerin deşifre edilmemesi, sığınmacı kadınların isimlerinin herhangi bir yere bildirilmemesi gibi kuralları getirmiş, belediye, bu çerçevede yol alırken kamuoyu her şeyi öğrenmişti.

Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, bu gelişme üzerine Meclis’te yaptığı konuşmada yeni bir bina edineceklerini ve burasını Kadın Sığınma Evi olarak hizmete sunacaklarını söyledi.

Bu ardada hükümet, belediyelerin öğrenci yurdu açmasını önleyen bir genelge yayınladı. Bu da Buca ve Bornova gibi üniversite kampüslerinin yoğun olduğu ilçelerde hayal kırıklığı yarattı. Buca Belediyesi, 200 öğrenci kapasiteli bir yurdu gelecek öğretim yılında hizmete sunmayı planlıyordu.

Sahte diploma avı

Sahte diploma skandalı bütün yurdu sardı. Herkeste bir tedirginlik.

Özellikle nitelikli üniversitelerin senatoları hop oturup hop kalkıyor.

Dokuz Eylül Üniversitesi’nde acele bir tarama yapılmış, böyle bir bulguya rastlanmamış diye duyduk. Ancak Üniversite, yine de teyakkuz halinde.

Ege Üniversitesi ile ilgili bir iki şüpheden söz ediliyor ve bu seçkin üniversitemiz de konuya ciddiyetle eğilmiş durumda.

Dileriz İzmir’deki üniversitelerimiz bu badireyi yara almadan atlatır.

1960’lı yılların sonlarında hatırlıyorum, sahte diploma değil ama “yetersiz” oldukları gerekçesiyle pek çok öğretim üyesi incelenmiş, 12 Mart’ta gelen askeri idare bunların işine son vererek, ünvanlarını geri almıştı.