Kıyamet gününde insanların dirildiğinde hiçbir gölgenin bulunmadığı zamanda, Rabbimizin yani arşın gölgesinde bulunduracağı insanlar kurtuluşa eren, huzura kavuşan ve cenneti hak eden kimselerdir.
Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde bu 7 sınıf, 7 grup insanı şöyle anlatıyor:
“Yedi sınıf insan vardır ki, hiçbir gölgenin bulunmadığı zamanda Allah Celle Celaluhu Hazretleri onları, yani bu yedi grup insanı kendi gölgesinin, arşın gölgesinde bulunduracaktır.” (Buhari, Müslim)
Bu yedi grup insanlar kimlerdir ve niçin onları Allah arşının gölgesinde nasiplendiriyor? Bunda bir hikmet vardır ki, hiçbir gölgenin bulunmadığı anda arşın gölgesinde bulundurulurlar.
Bakalım bu mükafata nail olanlar kimlerdir bir göz atalım. İşte bu yedi grup insanlar şunlardır:
1. Adil yönetici (devlet başkanı, idareci):
İdaresi altında yani yönetimi altındaki insanlara adaletle hükmeden kimsedir.
İslam’da adalet yönetimin temelidir. Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor:
“Adaletli idareci Allah’ın en çok sevdiği kimselerdir.” (Buhari, Müslim)
Kur’an’da şöyle buyuruluyor:
“Allah size emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle, hakla, hukukla, hiç kimseye haksızlık yapmadan, hiç kimseyi mahrum etmeden hükmetmenizi emrediyor.” (Nisa 58)
Tarih boyunca insanların huzur, barış ve mutlulukları iki sebeple kazanılmış veya kaybedilmiştir. Bunlar emanet ve adalettir.
Emanetler ehline verildiği ve adaletle hükmedildiği müddetçe cemiyette, toplumda, ülkede huzur, barış ve saadet bulunur. Hıyanetler ve haksızlıklar ise huzursuzlukların, kavgaların, savaşların, servet ve neslin helak olmasına sebep olmuştur.
Adil yönetici; bu devlet reisi, muhtar, bekçi, herhangi bir dairede amir ya da memur olabilir. Sorumluluğu altında bulunanlar arasında adil olarak hükmetmesi, karar vermesi en önemli konulardandır.
“Bu benim adamım, bu benim yakınım, bu benim kardeşim, bu benim oğlum, bu benim kızım” diyerek hareket ediyorsa yanlış yapmış olur. Aynı zamanda da kul hakkına girmiş olur. Bu da büyük günahlardandır.
Bu idareci Allah’ın ayetine ve Resulullah’ın sünnetine aykırı hareket etmiş ve o gölgenin altındaki yerini alamamıştır.
“Bal yiyen parmağını yalar.” Yok öyle bir şey! Bal yiyemiyorsa parmağını nasıl yalayacak? Bu şekilde düşünen idareciler yanlış yapmaktadır.
Ama bu idareci hakka, hukuka, adalete riayet ediyorsa ayetin hükmünce o gölgede bulunup buna kavuşandır.
2. Gençliğini Allah’a ibadet ve itaat içinde geçiren kimse:
Allah’ın arşının gölgesi altında bulunacak ve gölgelenecektir. Allah’ın rızasını kazanmış olacaktır.
Çünkü gencin yapmış olduğu ibadetler, iyilikler, sevaplar, hayırlar her türlü dünyevi ve uhrevi işlerde Allah katında daha makbuldür. Gencin yaptığı ibadet yaşlılarınkinden daha hayırlıdır.
3. Kalbi mescitlere bağlı olan kimse:
İbadetini, namazını, niyazını mescitlerde geçiren, cemaate ibadet yapmayı seven, gönlü camiye ve cemaate bağlı olan kimse, hiçbir gölgenin bulunmadığı zamanda arşın gölgesinde bulunarak Allah katında himaye ve koruma altına alınmış olacaktır.
4. Allah için birbirini seven kişi:
Birbirini yalnız Allah rızası için seven, bu sevgiyle bir araya gelen, kaynaşan ve Allah için ayrılan kimseler; kendi nefsi için istediğini din kardeşi için de isteyen kimselerdir. Bu kişiler hiçbir gölgenin bulunmadığı anda arşın gölgesinde bulunacaklardır.
5. Güzel ve mevki sahibi bir kadının harama davetine, “Ben Allah’tan korkarım” diyerek bu teklifi reddeden kimse:
Nefsine hakim olan, günaha düşmeyen kimse hiçbir gölgenin bulunmadığı anda arşın gölgesinden nasibini alanlardandır.
6. Sağ elinin verdiğini sol elinin bilmeyeceği kadar gizli sadaka veren kimse:
Gösterişten uzak, yaptığı iyilikleri etrafa söylemeyen, yaptığı hayrın peşine düşmeyen, yaptığı iyiliği başa kakmayan kimse hiçbir gölgenin bulunmadığı zamanda arşın gölgesi altındadır, yani Rabbinin himayesi altındadır.
7. Tenhada Allah’ı anan ve gözyaşı döken kimse:
Samimiyetle, ihlasla, sadakatle, samimi bir kalple Allah’ı zikreden, Allah’a sevgi gösteren ve Allah korkusundan dolayı gözyaşı döken kimse arşın gölgesinde Allah’ın himayesinde bulunacaktır.
Burada kastedilen kişi, gösterişten uzak bir şekilde sadece Allah rızası için Allah sevgisi ve korkusuyla gizlice O’nu anan ve bu esnada kalpten gelen bir duyguyla ağlayan kimsedir.
Rabbim tüm ümmeti Muhammed’i, hakkı ve hukuku gözeterek, “sen-ben” davasına kalkışmadan, adam kayırmadan, haksızlık yapmadan, mazlumu gözeterek, adil bir şekilde sorumluluğu altında olanları yöneten, adaleti ve hukuku gözeten idarecilerden eylesin. Âmin.