İzmir’in en kalabalık ilçesi Buca, yerel seçimlere çok farklı bir hareketlilikle giriyor.
Buca’da sivil toplum örgütlerinin “Adaylarımız Bucalı olsun” çağrısı karşılık buldu. Bu çağrı, bir bakıma yanlış yorumlansa da içerdiği gerçek de şuydu:
“Bucalı olsun demek, Buca’da doğmuş olsun demek değil. Buca’da yaşıyor olması bize yeter. Son iki seçimde bunu görmedik. Çağrımız biraz da bu yüzden.”
Sonuçta CHP Bucalı Görkem Duman’ı, AK parti Bucalı Adnan Öztekin’i, İYİ Parti Bucalı Suat Nezir’i, DEVA Partisi Bucalı Aybar Uygur’u, Saadet Partisi Bucalı Ceren Kara’yı aday gösterdi. Bütün adaylar Bucalıların içine sinmiş görünüyor.
Suat Nezir’in; İYİ Parti’den aday olacağı bir yıldır konuşuluyordu. Aday belirlenmesine yakın günlerde Murat Bakan ve Deniz Yücel’in kendisine adaylık sözü vermeleriyle bu konu gündemden kalkmıştı ama sonuç öyle olmadı. CHP, Suat Nezir’i ikinci kez yaraladı. Hem de geçmişte olduğu gibi, bu defa da Genel Başkan’ın talimatına rağmen.
Bucalıların çok sevdiği bir isim olan Suat Nezir, her vesile ile başına gelenleri Bucalılara anlatıyor. Bir cenaze sonrası bir araya geldiğimiz Bucalılar Kültür ve Dayanışma Derneği’nde uzun uzun anlattı:
“İkinci bir travmaya hazır değildim. Ama bana bunu yaşattılar. Onurumla oynadılar. CHP’de ne yazık ki böyle kararlar iki kişinin iki dudağından çıkıyor. Yazık…”
Özetle dediği buydu. Geçtiğimiz Cumartesi günü adaylığının açıklanması dolayısıyla Kasaplar Meydanı’ndaki mitingde de bunları tekrarladı. Hem de büyük bir kalabalığa.
Bu miting, Buca’da seçim dengelerini etkiler nitelikte olduğu mesajını veriyordu. Ama daha diğer adayların mitingleri de var. Onları da göreceğiz.
MHP’den İlçe başkanı Bahadır Altınkeser de adaydı. Ne zaman ki, Cumhurbaşkanı, Şehir Hastanesi’nin açılışı için geldiği İzmir’de “İzmir büyükşehir ve 4 ilçede MHP aday çıkarmayacak, bizim adaylarımızı destekleyecek” deyinceye kadar.
Tıpkı Nezir gibi Buca’nın sevilen bir politikacısı olan Altınkeser’in bundan haberi yoktu. Haliyle üzüldü. Ama partisine olan saygısı vardı. Adaylıktan çekilmedi, dondurdu.
Başına gelen, Suat Nezir’in başına gelenden farklı değildi.
Şimdi bunu öğrenen Bucalı MHP’lilerin nasıl bir tavır alacakları ve seçimde ne yapacakları merak konusu.
Hemen söyleyelim; Bahadır Altınkeser de Bucalı… Bu kentin yetiştirdiği bir genç politikacı.
Başkanlar niye halktan kaçıyor?
Evet, başkanlar halktan kaçıyor.
Seçilmeden önce verdikleri sözü tutmuyor ve kaçıyorlar.
Bu yüzden eleştiriliyorlar. “Halktan kopuk başkan” diye suçlanıyorlar.
Sadece onlar değil; muhtarlar da başkanlara ulaşamamaktan şikayetçiler.
Hatta bir daha muhtarlık seçimine girmeme kararı alanlar da var bunların arasında.
Sonuçta halktan kaçtıkları için hanelerine eksi yazılıyor, bir dahaki seçimde zorlanıyorlar.
En az dört belediye başkanına bunu sordum. Hepsinin ortak nedeni aynı:
“İnsanların çoğu bizden hizmet değil iş istiyor. Belediyeyi bir istihdam kapısı görüyorlar. İş istedikleri kişilerin hepsi de vasıfsız. Israr ediyorlar, yalvarıyorlar, ‘hayır, mümkün değil’ deyince de kızıyorlar.”
Çoğuna da tanık oldum. Başkanın durumu izah etmesine bile imkan tanımıyorlar. Öylesine duygu sömürüsü yapıyorlar ki, görmek lazım.
Burada elbette başkanların kabahati büyük. Çünkü propaganda sürecinde çok vaatte bulunuyor, tabir caizse belediyeyi teslim ediyorlar. Aslında sorun, bu aşamada çözülecek cinsten bir sorun. Gereksiz vaat verilmeyince böyle tablolar yaşanmıyor.
Bugün bütün belediyeler, bu zaafa teslim olmuş durumda. Çok azında personel fazlalığı var. İş isteyenlerin taleplerine rıza gösterenlerin, sonra hizmet sunacak kaynak bulamaması doğal oluyor. Ortaya hiç de iyi olmayan bir manzara çıkıyor.
İnadına
CHP, Gaziemir’de başarılı bir performans sergilemesine rağmen Halil Arda’yı aday göstermedi. Yerine Ünal Işık aday oldu.
Arda, Gaziemir’in ilk belediye başkanının torunu. Kenti, belki İzmir’in en gözde ilçelerinden biri yaptı ama yaranamadı.
Sonrasında ne mi yaptı?
Hiçbir şey olmamış gibi davrandı. Sosyal medyada durmadan sponsorlu yayın yapıyor. Hizmetlerini anlatıyor. Projelerini sıralıyor.
Aday o gösterilmiş gibi hareket ediyor.
Yani farklı bir taktik izliyor.
İBRAHİM ORMANCI
Keşke bir aile babası olacağıma devekuşu olsaydım. Hanım ve oğlan dırdıra başlayınca başımı kuma sokardım!
***
Uygar bir insan olun. Kalabalıklar içinde kabalık yapmanın gereği yok!
***
Kurt kocayınca sosyal medyanın maskarası olur!
***
Gelin limuzine binmiş. Şoförle kaçmış!
***
“Mercimeği fırına vermek'' deyimini oldum olası anlayamamışımdır. Vereceksen fırına ne bileyim tavuk ver, lahmacun ver!