Hırçın dalgalara karşı ilerliyor. Sadece kendi dalgalarımız değil okyanusun fırtınalarının da sesi duyuluyor. Yelkenler hasar görmüştü önceki dalgalarda. Ancak kaptan hâlâ dümeni sıkı tutuyor. Kasım ayı dış ticaret rakamları bunu rekor ile onaylamış oldu. Enflasyon hafifçe tökezledi, üçüncü çeyrek büyüme ise dengeli bir tempo ile gidiyor.

Peki, ya alım gücü? Mutfak bir türlü düzen tutmuyor! Asgari ücretli, emekli ne yapsın? Rakamlar umut fısıldarken, uyarıları da yok değil. Ekonomi algılarla devam ediyor. Beklentilerin bozulması her şeyi ters yüz etmeye yetecek.

Her şey bir yana kasım ihracatı, % 2,2 artış ile 22,7 milyar dolara ulaştı; son 12 ay rakamı 270,6 milyar dolarla rekora ulaştı. Otomotiv ve kimya lokomotif, AB'ye sevkiyat 9,4 milyar dolar oldu. Bu, jeopolitik kasırgalara (Ukrayna, Orta Doğu) rağmen döviz giriyor. Herkes dertliyken ihracatta bu gelişme sevindirici. Ama ithalat da % 2,6 arttı, 30,5 milyar dolar. Açık 7,5 milyar dolar. İthalat için üstüne para koyup satın alıyoruz. Her 5 dolarlık ithalatın 1 doları altın için (% 18,5). Enerji bağımlılığı da devam ediyor.

Ticaret hacmi 53,2 milyar dolara yükseldi. Ancak cari açık ve pusuda bekleyen enflasyon var. Sanayiciler başta faizden "yandık" derken, üretim canlı. Kapasite kullanımı % 74,2'ye tırmandı. Umut var…

Enflasyon, bel bükmeye devam ediyor. Faizler hâlâ yüksek. Adeta gıdım gıdım inecek. TÜİK Kasım'da aylık TÜFE’yi % 0,87 olarak açıkladı. Beklentinin yarısı gibi… Ama işte bu olumsuz beklenti de fiyatlara yansıyor. Mücadeleyi tökezletiyor. Enflasyon yıllık bazda % 31,07'ye geriledi. Gıda ve enerji sakin, 12 aylık ortalama % 35,91 Biraz iyimserlik iyidir. En azından sıkı para politikası kendisini gösteriyor. Kur düşük, tamam. Bu durum enflasyon için başka bir risk.

Üçüncü çeyrek büyüme, sessiz bir maraton koşucusu gibiydi. Program hedefi % 3 iken % 3,7'yle devam ediyor. Ekonomi soğumuyor. Sanayide artış % 6,5; hizmetler % 4,6. Bu kısım iyi de tarım ise kuraklık darbesiyle % 12,7 küçüldü. Özel tüketim arttı: % 3,2. Yatırımlar artış yönlü, OVP'nin üstünde. İşsizlik % 8’lere inebilir. Ama tarımın çığlığı: yüksek girdi maliyetleri alarm veriyor.

IMF'in 21 Kasım 2025 4. madde değerlendirmesi de böyle: "Başarılarınız alkışlanacak, ama zincirleri gevşetmeyin!" Yani bir yanda enflasyon, öbür yanda faiz. Vatandaş bir nefes almak istiyor. Gelir artışı yok! IMF 184 milyar dolarlık rezervleri de olumlu buldu. "Enflasyon çift hanelerde kalır, iç talep baskısı risk; mali sıkılaştırmayı sürdürün, reel faizleri yükseltin, yapısal reformlara (vergi, emek piyasası) hız verin" dedi gitti.

IMF: "Disiplin meyvesini verdi, ama hasat için biraz daha ter dökün" diyor. Asgari ücretli ve emekli için 2026 zamları, enflasyonla (% 30+) yarışacak. Reel alım gücü eriyor – kira ve gıdada % 40'lık artış sorun tabii. İşler düzelir mi? Evet, ama yol asfalt değil, taşlı ve dikenli. 2026 da sıkı politikalar vadediyor. Kur patlar mı, tarım çöker mi? KOBİ iflasları için önlem şart oldu. Yoksa sil baştan! Güzel günler yakın ama sabırla – yoksa fırtına geri döner.