İspanya’nın güneyinde yer alan Malaga kenti civarında bulunan Cueva de Ardales adındaki mağara sistemi hakkında yeni bilgilerin gün yüzüne çıkması sayesinde bu mağarada geçmişte yaşamış olan farklı insan topluluklarını anlamaya bir adım daha yaklaşılmış oldu. Cueva de Ardales yani Ardales Mağarası, Malaga şehrine 60 kilometre civarı bir uzaklıkta bulunmaktadır. Bu mağaranın en önemli özelliklerinden biri ise içinde bulunan binlerce çizim ve oymadır. Bunların yanı sıra mağarada pek çok insan kalıntısına ve farklı objelere de rastlanmıştır. Geçtiğimiz yıllarda mağara içinde kullanıldığı gözlemlenen kırmızı pigment hakkında birtakım araştırmalar yapılmış ve analizler sonucu bu pigmentin 65 bin yıl kadar önceye dayandığı sonucuna varılmıştı. Mağaranın hangi amaç için kullanıldığı hakkında kesin bir kanıya varılamasa da yeni araştırmalardan edinilen bilgilere dayanarak bu alanın insanlarca kullanıldığı uzun yılların büyük bölümünde geçici bir yaşam alanı olarak değil ancak düzenli olarak belirli faaliyetler yapmak için gelinen bir yer olduğu fikri ortaya atıldı. Bu düşünceden yola çıkarak ölüleri gömmek ve çizimler yapmak için mağarayı ziyaret eden eski insanlar için buranın sembolik bir önem taşıdığını anlayabiliriz. Bu tip kullanımın Paleolitik Çağ ile Neolitik Çağ arasında gerçekleştiği düşünülüyor. Mağaranın ilk defa Neandartaller tarafından 65 bin yıl önce kullanıldığı ve nokta, parmak ve el şekilleri gibi daha basit formlardaki ilk sanat eserlerinin 58 bin yıl veya daha önce yapılmış olduğu tahmin ediliyor. Ardından eski insanlarca farklı farklı dönemlerde kullanılmış olan bu mağara kimileri son buz çağına yani 12 bin yıl önceye tarihlenen mezarlar da içeriyor. Eski insanlar olarak adlandırdığımız gruplara bilimsel olarak modern insan olarak hitap ediliyor ve bu modern insanların mağarayı bakır çağının başlangıcına kadar dönem dönem kullanmış oldukları belirlenmiş, ancak önceden bahsettiğimiz gibi binlerce yıllık kullanımına rağmen mağarada uzun vadeli bir insan yerleşkesi kurulduğuna veya insanların burayı kalıcı bir sığınak olarak kullandıklarına dair bir bulguya rastlanmamış. İnsanoğlu ve öncülerinin barınma amacı olmadan belli konumları ziyaret etmiş ve bu bölgelere sembolik anlamlar yüklemiş olmaları türümüzün değişik özelliklerini gözler önüne seriyor. Bir inisiyasyon alanı olarak veya başka bir nedenle kullanılmış olabilecek bu mağara gibi yerlerin hangi amaçlara hizmet ettiğini anlamaya yaklaştıkça tarihimize daha fazla ışık tutabilmemiz de mümkün olacaktır.