İzmir halkı, son yıllarda İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı bazı kuruluşlarda çalışan işçilerin yaptığı grevle karşı karşıya kaldı! Halk perişan oldu, otobüs duraklarında saatlerce işine gitmek için otobüs bekledi. Ancak, İzmir halkının büyük bir kısmının bu grevden haberi yoktu. İzmir halkı için hiçbir önemi yoktu bu grevin, nedeni ise basit. İzmirli vatandaş zorda, geçim derdinde, İzmir Belediyesi’nde çalışanların alacağı zamlı ücret hiç umurunda değil.
Evet, İzmirli vatandaş önce karnını doyurma derdinde, ekmek-et kuyruklarında, belediye çalışanı ise aldığı maaşla geçinemiyormuş! İzmir Belediyesi’nde ortalama maaşlara bakacak olursak asgari ücret ve emeklinin aldığı maaşların yan ödenekleriyle birlikte ortalama dört katını alıyorlar.
Ve geçim sıkıntısı çekiyorlarmış.
Burada en büyük suçlu kim dersek, İzmir Büyükşehir eski Belediye Başkanı Tunç Soyer. Nedeni ise tekrar aday gösterilmeyince birçok kişiyi belediye personeli olarak işe alması. İzmir halkı bunları gördü ve sesini çıkarmadı.
**
Bu grev için İzmir Büyükşehir eski Belediye Başkanı Soyer’in ilginç bir açıklaması var. “8 Mayısta X platformunda, anlaşırsak onlar kaybedecek, anlaşamazsak biz” demiştim. Anlaşamadık biz kaybettik. Biz kim miyiz? Biz hem belediye hem de sendikalıyız. Çünkü belediye sendika ilişkisi bildiğimiz patron-işçi ilişkisi değildir. Belediye ile sendika aynı yolun yolcusudur çalışma ve kader ortağıdır” der.
Bu da bence çok yanlış bir düşünce. Tunç Soyer’in devri bitti, hala kendisini Belediye Başkanı olarak mı görüyor. Şimdiye kadar yaptığı yanlışlar ve İzmir halkını zor duruma bırakmak yetmezmiş gibi bu son işçi grevinde demeç vermesi ise ayrı yanlış.
**
Hükümet tarafından CHP’li belediyelere birçok operasyon yapılıyor, bunların arasında gelirlerinin kaynağında kesilmesi de var, ödenekleri yok. Yapılan tüm işler baltalanıyor. Ama burada sendikalar bunu düşünmüyor, belediyenin verebileceği ücretlerin üstünde işçiye zam talep ediyor. DİSK’te ve öteki konfederasyonlarda sendika başkanları senelerce aynı görevi üsleniyorlar, önce kendi koltuklarını korumak istemekteler.
Bu grevde İZELMAN, İZENERJİ görüşmeleri var ama bu greve ESHOT çalışanları da dahil oldular, neden?
Dayanışma mı var? Ama eğer böyleyse İzmirli bu durumu görüyor. Son günlerde İzmir’de toplu taşıma için alınan son model otobüslerin, aniden bozulduğunu söyleyip yolcuları indirme eylemlerini de gördük otobüs şoförlerinde!
Evet, İzmir’e son gelen yeni otobüsler nasıl bozulup yolda kalıyor, bu da merak konusu, “Sabotaj mı var?” sorusu aklımıza geliyor.
**
İzmir halkı isyanda, su ücretlerine yapılan yüksek zamlar konuşulmaya başlandı bu direnişle birlikte duraklarda. İzmir halkı “Su ücretlerine yapılan bu zamlar ile belediye çalışanlarını mı doyuracağız?” demekte. İzmir halkı “Yapılan su zammı hizmete değil, belediye işçilerinin ücretlerine yansıyor” diyor. İzmir halkı, hizmet bekliyor ama bu hizmeti belediye işçileri ve sendikanın önlediği görüşünde.
Sendika ve belediye işçisi kendi kesesini dolduruyor. İzmir halkının görüşü bu!
**
Bu hafta İslam aleminin ikinci önemli bayramlarından biri olan Kurban Bayram’ına giriyoruz. Geçmiş yıllarda kurban kesen birçok emekli vatandaşımız artık kurban kesmekten mahrum.
Çünkü hükümetin verdiği ikramiye ile bundan 4-5 sene önce emekli vatandaşımız kurban alabiliyordu, artık bu bayram ikramiyesiyle kurban almak mümkün değil.
Kurban fiyatları bu sene aşırı derecede yüksek. Bir koçun normal fiyatı 15-20 bin lira arasında. Büyük baş hayvanda ise fiyatlar 200-300 bin lirayı bulabiliyor.
Emekliye verilen 4 bin lira bayram ikramiyesi ile ancak 4 kilo et alınabiliyor. Bu da hükümetin emekliye reva gördüğü bayram hediyesi.
İzmir halkı grev için ne diyor?
Uğur Tingür
Yorumlar