Bunun aslında klasik bir cevabı var.
Ama bu cevap artık hemen kabul edilebilecek cinsten değil.
Koşullar değişiyor. Dengeler değişiyor. Aktörler değişiyor.
Yani “sil baştan” noktasına ulaşmak üzereyiz.
İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı İzmir Milletvekili ve partisinin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Prof.Dr. Ümit Özlale, geçenlerde konuğum oldu.
Bir saati aşkın sohbet ettik. Özlale, Türkiye’de milliyetçi değerlere sahip olmanın süregelen söylemlerle mümkün olmadığına vurgu yaptı ve Türkiye’nin jeopolitik yapısının böyle bir sahiplenmenin yörüngesini de belirlediğini anlattı.
İyi Parti’nin sürdürdüğü politikaların bu eksende yer aldığını belirten Özlale ”Biz altılı masada oturduğumuz sürece muhalefet kadar milliyetçilerden de çok eleştiri aldık. Masayı terk ettiğimizde ise oyumuz arttı. Çünkü biz eski adı HDP olan Yeşil Sol Parti ile aynı masada oturamayız. Milliyetçi yapımız buna izin vermez” dedi ve ekledi:
“Masada bulunan DEVA, Saadet ve Gelecek partileri için de aynı şey geçerli. Milliyetçiliğimize halel getirilsin istemedik. Onlarla işbirliğine sıcak bakmadık. Şu anda Türkiye’nin, milliyetçiliğin kalesi konumunda bir merkez partisiyiz ve bu yapımızı her pahasına koruyacağız. Korurken güçleneceğiz ve her seçimde de kazanan biz olacağız.”
Ümit Özlale, 31 Mart seçimlerinde bu tablonun Türk ulusunca çok net görüleceğine inandığını da ifade etti ve İyi Parti’nin; milliyetçiliğin gerçek sahibi olduğuna bir kez daha vurgu yaptı.
Kulağımıza küpe olsun
Dr.Hasan Aksoy, tanıdığım en iyi nörologlardan biri.
Sadece bir hekim değil, donanımlı bir müzik adamı da. Tef çalıyor, Türk Sanat Müziği’nden seslendiremeyeceği parça yok.
Geçen hafta kandil gecesi, dostlar yemeğinde bir araya geldik. Kısa bir konuşma yaptı ve dedi ki:
“Demansı önlemenin en kesin yolu, böyle dostluklar kurmak ve bir araya gelmektir. İyi ve pozitif insanlarla dostluk kurmaktır. Aileye bağlı olmaktır, müziği sevmektir ve biraz da olsa icra etmektir. Demansı önlemenin yolu ilaç kullanmak değildir. Düzgün ve dinamik yaşamaktır.”
Yüzünden hiç eksik etmediği gülümseme ise değerli dostumuzun bir referansı gibiydi.
Demans, yani Alzheimer hastalığı, günümüzün neredeyse salgın hastalıklarından biri. Hasan Aksoy’un öğütleri, bize yol gösterici olabilir. Demansı tetikleyen binlerce neden var. Onlara karşı savaşmanın yolu da söylediklerinden geçiyor.
Aman dikkat.
Soyer’i savunanlar
Sıkça konuşuluyor:
Yeşil Sol Parti ve Avrupa Birliği bünyesinde kurulan Belediye Başkanları Konseyi, Tunç Soyer için bastırıyormuş.
İddialar dolaylı. Birebir açıklama yok.
Aynı şey Masonlar için de geçerli. Geçen seçimde Masonların Soyer’i desteklediği çok konuşulmuştu.
Bir Mason dostuma bunu sordum. “Ne geçen seçimde ne de bu seçimde Masonlar, Soyer’e desteği düşünmedi, düşünmüyor” dedi.
Ama İzmir’de ciddi bir hava oluştu yine de: “Soyer’e bir şans daha tanınacak” diye.
Açıklamalar, merkezinden yapılırsa bu şans, “garanti” ye dönüşebilir.
İBRAHİM ORMANCI
Dün bizimkilere ''Hadi felekten bir gece çalalım'' dedim. Simitçiden üç simit alıp, parkta yiyip eve geri döndük!
***
Ülkede adalet diye bir şey kalmadı, sizlere ömür. Sezar'ın hakkı mezara!
***
Edison elektriği bulmuş, Peki evlilik programlarında ''elektrik alamadım'' lafını bir Türk mü bulmuş?
***
Umut fakirin ekmeği. Onu da gramajdan çalıyorlar!
***
Türküm, doğruyorum fena halde alışkanım. Zamlara alıştım be ahretlik!