Son günlerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ile önceki Belediye Başkanı Tunç Soyer arasında söz düellosu var. Evet, burada kim haklı diyeceksiniz, araştırdım ve yazmaya çalıştım!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’dan önce Tunç Soyer vardı, kendisinden çok emindi ve tekrar İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı seçileceğini yüzde yüz olarak görüyordu ama CHP’de iktidar değişince İzmir’de de her şey değişti…
Tunç Soyer kendisinden çok emindi, tekrar İzmir’i yöneteceğini sanıyordu ama istediği olmadı ve seçilemedi.
Evet, son günlerde bu iki başkan sosyal medya aracılığı ile konuşuyorlar ama kim haklı onu sizlere yazmaya çalışacağım bugün.
Tunç Soyer, 31 Mart yerel seçimlerinden ve görevi devretmeden önce işçilerle toplu sözleşme imzaladı ve birçok işçiyi İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne aldı. Şunu belirtmek lazım, Soyer beş yıllık başkanlık döneminde belediyeye işçi alımını artırdı ve kırk bine yakın işçi İzmir Büyükşehir Belediyesi ve bağlı kuruluşlarında çalışıyor şu an!
Cemil Tugay İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni devraldığından beri işçilerin maaş zamları ile uğraşıyor, bu işçileri çıkarma şansı yok. Nedeni ise sözleşmeleri olması. İşten çıkarması durumunda tazminat ödeyecek Cemil Tugay, yüklü bir şekilde. Bu da İzmirlinin parası.
İktidarın, belediyelere SGK borcu çıkarması ile belediyede azalan gelirler ile İller Bankası’nın yaptığı yüzde 45’lik kesinti sonucu İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kasası iyice boşaldı.
Soyer’in belediyeye aldığı işçiler aldıkları maaşlarla yetinmeyerek her altı ayda bir greve gidiyorlar. Şimdi şunu ifade etmek isterim, belediyede çalışan temizlik isçisinin ortalama maaşı 70 bin lira, belediyede masa başı çalışan bir işçi 90 bin liranın üzerinde maaş alıyor. Ve bu arkadaşlar bu koşullarda geçinemiyorlarmış! Bunu da siz İzmirli hemşehrilerimizin yorumuna bırakıyorum..
Tabii ki burada işçi emeklisinin aldığı maaş ile memur emeklisinin maaşına bakalım, aradaki geçim farkını görelim.
Evet, Cemil Tugay belediye kasasında bu kadar para olmamasına rağmen hem işçilerin parasını ödüyor, hem de İzmir Körfezi’nin temizliği ile uğraşıyor.
Geçtiğimiz günlerde Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’nin 4. Farzını açarak İzmir Körfezi’ne temiz su ulaşması adına yeni bir aşamaya geçilmesini sağladı. Buca Metrosu çalışmaları tam gaz gidiyor. Tunç Soyer’in iktidarda olduğu dönemde hiçbir şey yapmadığı Onat Tüneli’nde birçok şeyi Cemil Tugay yaptı.
Şimdi gelelim Tunç Soyer’e, “Bana haksızlık yapılıyor” diyor. “Benimle uğraşmayın” diyor. Belediyenin mali yapısında hiçbir bozulma olmadığını ifade ediyor ama alınan işçilerin maaşını unutmuş olmalı.
Tunç Soyer’in İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemlerde yaptığı işlere bakacak olursak, bir tek Buca Metrosu için yapılan kredi gözümüze çarpıyor, diğer yaptığı işler ise göz boyama gibi.

Kemeraltı’nın alt yapısını yaptığını sandı ama son durumda 4-5 defa kazılan yerler sular altında kaldı.
Soyer, “İzmir Körfezi temiz” diyerek Körfez’de denize girdi ama nerede? Urla sahilinde. Zaten orada denize her zaman giriliyor.
Yağmur sularını toplayacağım dedi, otobüs duraklarına bidonlar koydu, Halkın bakkalı Kasabı diye yerler açtı ama halk buralardan alış veriş yapamadı, pahalı diye.
Soyer kendini İzmir’in üstünde görüyordu, benden başkası bu İzmir’i yönetemez diyordu ama kendisi aday olarak gösterilmeyince şaşırdı. Avrupa belediye başkanlarını kendisine yardıma çağırdı. Tabii ki bu olayları tüm İzmir halkı gördü ve kimin haklı olup olmadığına karar verecektir.

Suriye’de yeni bir iç savaş başlıyor

Amerikan Dışişleri Bakanı Marco Rubio geçtiğimiz salı günü milletvekillerine yaptığı açıklamada, Suriye'nin yeni bir iç savaşa sürüklenmesine veya tamamen çökmesine haftalar kaldığını söyledi. Geçtiğimiz hafta Başkan Trump'ın Ortadoğu gezisi sırasında üst düzey Suriyeli yetkililerle bir araya gelen Rubio, Trump'ın geçen hafta Suudi Arabistan'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed Eş-Şara ile yaptığı görüşmenin ardından yaptırımlarda 180 günlük bir muafiyet uygulamaya karar vermesinin ana nedeninin,henüz yeni kurulan Şam Hükümeti’ne yönelik endişeler olduğunu söyledi. Rubio, Senato Dış İlişkiler Komitesi'ne yaptığı açıklamada, "Açıkçası, geçiş otoritesinin karşı karşıya olduğu zorluklar göz önüne alındığında, potansiyel bir çöküşe ve destansı boyutlarda tam ölçekli bir iç savaşa, temelde ülkenin bölünmesinin, belki birkaç ay değil, haftalar uzaklıkta olduğunu değerlendiriyoruz" dedi.
Eş-Şara, geçen yıl Hayat Tahrir el-Şam'ın Esad rejimini devirmesine öncülük etti ve 1971'den beri eski Fransız sömürgesinde hüküm süren hanedanlığa son verdi. Geçtiğimiz hafta Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Eş-Şara ile Trump arasında bir görüşmenin düzenlenmesine yardımcı olmuş ve ABD Başkanı, Suriye liderinden İsrail'i tanıyan İbrahim Anlaşması'nı imzalamasını istemişti. Eş-Şara, 2000'li yılların başında Irak'ta El Kaide üyesi olarak ABD askerlerine karşı savaşan ve 2012'de terör örgütünün Suriye'deki kolu Nusra Cephesi'ni kuran kariyerli bir militan.