Türkiye’nin gerçeği özetlendi. Son seçimlerde Erdoğan ve Cumhur İttifakı’nı destekleyen Yeniden Refah Partisi (YRP) lideri Fatih Erbakan “Rakamlarla Türkiye gerçeği” diyerek ülkenin durumunun içler acısı olduğunu açıkladı. Türkiye’de 20 milyon kişi sosyal yardım alıyor, bu yardımlar olmasa vatandaş yaşayacak durumda değil. Konut ve ihtiyaç kredisi borçları 4.8 trilyon lira. Her dört kişiden biri icralık. 23 milyon icra ve iflas dosyası var.
Fatih Erbakan’a göre bir Afrika ülkesi olduk. 85 milyon vatandaş kredi kartlarına yüklenip dev bir borç yükü altında. Taşıt, ihtiyaç ve konut kredilerinden vatandaşın 2.4 trilyon lira borçlu olduğunu söylüyor Erbakan. Evet, doğru vatandaş zorda, emekli, işçi ve memur da zorda.
Milyonlarca memur geçtiğimiz pazartesi günü eyleme geçti, iş bırakma ve yavaşlatma hakkını kullandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın taban aylığa 1000 liralık zam teklifi büyük tepki çekti. “Memurlar sefalet ücretine mahkum” edildiklerini dile getirdiler eylemleri ile. İZBAN’da 5 saatlik eylem oldu; TCDD ‘disiplin suçu işleniyor’ diye uyarı yapınca, eylem de son buldu. Evet, Türkiye’nin son hali bu!
Eylül ayının ilk haftalarında okullar da açılıyor, çocuğunu okula yazdıran veli, parası yetmediği için kırtasiye ve giysi ihtiyacını ikinci el pazarından karşılıyor. Yeni bir çanta almaya kalksa 2 ila 3 bin lira arasında ama bu çantaların benzerleri ikinci elde 100 lira. Vatandaş ne yapsın kitap, defter, kalem fiyatları bu sene çok yüksek. Bir de beslenme çantası var onu da doldurmak yüksek paralara dayanıyor. İşte Türkiye’nin son hali. Maliye ve Hazine Bakanımıza göre enflasyon yok ama çarsı pazarda fiyatlar uçmuş!
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, son günlerde Türkiye’nin birçok ilinde miting yapıyor, Ekrem İmanoğlu ve CHP’den bahsediyor ama Türkiye’nin son halini görmüyor ve susuyor. Acaba nasıl iktidara gelecek merak ediyorum!

Gazze’de çekilen sahte fotoğraflar!

Uğur Tingür Yazısına Eklenecek

Uluslararası gazetecilik yaptığım için her gün 10 yabancı köşe yazarı ve Türkiye’de de 10’dan fazla yazarı okumaktayım. En son okuduğum bir köşe yazarını size aktarmaya çalışacağım.
Burada geçen yazımda belirttiğim gibi ‘yapay zeka yazarları’ kendilerini dev aynasında görüyorlar. Dünya genelinde ise birçok gazeteci, çektiği sahte fotoğraflarla kendilerini en iyi olarak göstermek istiyor. İşte size onunla ilgili bir makaleyi vermeye çalışıyorum.
İsrail'in Gazze'de kıtlığa yol açtığı iddiaları karşısında insan ister istemez şaşırıyor; zira bunu anlatmak için çekilen her fotoğrafın sahte olduğu ortaya çıktı. Evet, doğru. Sadece sözde "yetersiz beslenen" Muhammed Eyüp el-Matuk'un kötü şöhretli fotoğrafı değil, aynı zamanda büyük ölçüde yanıltıcı olan; Free Press, Gazze'deki açlığın 12 başka medya “sembolünü" inceledi ve her birinde fotoğrafların ve haberlerin "önemli bir bağlamdan yoksun" olduğunu buldu. Bazı haberler gerçekten de kasıtlı bir aldatmaca gibi görünüyor: The Guardian'ın 29 Temmuz tarihli Gazze kıtlığıyla ilgili haberinde Youssef Matar "yetersiz besleniyor" olarak gösteriliyor, ancak beyin felci geçirdiği belirtilmiyor. Oysa Reuters bunu birkaç gün önce belirtmişti. Diğer yayın organları sahte fotoğraflar için üzücü bahaneler sunuyor: CNN, 14 yaşındaki Mosab al-Debs'in "yetersiz beslenme" sorunuyla ilgili haberi için Gazze'deki "ajansları ve yerel gazetecileri" suçladı, ancak başındaki bir yaralanma nedeniyle felç olduğundan bahsetmedi. Benzer şekilde, 17 yaşındaki Atef Ebu Hater'in savaş öncesinde sağlıklı olduğunu, ancak son zamanlarda yetersiz beslendiğini ve psikolojik şok nedeniyle yemek yemeyi reddettiğini belirten haberini mazur gören New York Times, "resmi" (Gazze'de, yani Hamas tarafından yönetilen) bir raporun "ölüm nedeninin ciddi yetersiz beslenme" olduğunu gösterdiğini aktardı.
Herhangi bir haber profesyoneli için propagandayı yaymadığımızdan emin olmayı başaramadık, bu pek de iyi bir bahane değil. Ayrıca; FP muhabirleri bu 12 kişinin "eksik beslenme bağlamını" ortaya çıkarmak için "derinlemesine, yerinde habercilik gerekmediğini" belirtti. "Dakikalar sürdü ve istikrarlı internet bağlantısı olan bir bilgisayardan başka bir şey gerekmedi." CNN ve Times için bu çok mu zordu? Ve skandallar hala devam ediyor: Pazartesi günü BBC, açlıktan öldüğünü söylediği bir Gazzeli kadının aslında lösemi hastası olduğunu itiraf etti. Bu çok sayıda "yüksek kaliteli" kurumda görülen şok edici bir suistimal örneğidir.
Bu sadece Gazze'deki kıtlıkla ilgili raporlarına inanmamanız gerektiği anlamına gelmiyor, aynı zamanda İsrail-Filistin sorunuyla ilgili hiçbir raporlarına güvenmemeniz gerektiği anlamına geliyor... Ya da belki de hiçbir şeye.
Evet, bu makale birçok şeyi anlatıyor Gazze hakkında anlayacağınız gibi.