Türkiye’de yerel seçimlere 23 gün gibi kısa bir süre kaldı ama ulusal televizyon kanallarında izlediğimiz kadarıyla bu seçim sanki sadece İstanbul ve Ankara’da olacak izlenimi veriliyor. Sanki Türkiye genelinde seçim yokmuş gibi. İktidara göre İstanbul kaybedilirse her şey biter, hizmet te biter havası yaratılıyor. Vatandaşa baktığımızda ise gördüğümüz, vatandaş seçim havasından uzak, tek derdi geçim…

Mart ayının başında şubat ayının enflasyon rakamları açıklandı. TÜİK verilerine göre Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) bir önceki aya göre yüzde 4.53, yıllık bazda ise yüzde 67.07 yükselmiş. İstanbul Ticaret Odası’nın açıkladığı enflasyon rakamlarına göre ise yıllıkta yüzde yüz artış var. Şimdi kime inanalım, vatandaşım alışverişte yaptığı harcamaya bakar, cebinden çıkan paraya bakar. Yani anlayacağınız bu rakamlara inanmaz. Et, peynir ve tereyağı şubat ayında rekor kırdı. Bu da TÜİK’in verilerine yansımış, hayret nasıl görmüşler. 

Hükümet, “Emekli maaşlarına zam yapamam” diyor, yaparsam memura maaş veremem diyor ama, Türkiye’nin büyüme hızının yüzde 4’ü geçtiği yönünde açıklama yapılıyor, bu nasıl iş! Türkiye’de emekli zorda, ortalama asgari ücretin 5 ila 6 bin lira arasında altında maaş alanlar Türkiye genelinde çoğunlukta, bunun adı emekli maaşı değil “Yaşlılık maaşı” oldu.

 Emeklilerimiz Türkiye genelinde, hele etin bol olduğu Doğu Anadolu’da gecenin kör karanlığında kalkıp et kuyruğuna giriyorlar. Bu durum son günlerde İstanbul’da da yaşanmaya başlandı. Ucuz et almak için emekli çile çekiyor, pazarda da aynı durum yaşanıyor. Emekli vatandaşım pazara geç saatlerde gidip ucuz sebze almak peşinde, bu durumu gören siyasilerimiz nerede? Bir de ekmek kuyrukları var, ucuz ekmeğin yanında, askıda ekmek almak için uzun kuyruklar çoğaldı. Geçtiğimiz gün İzmir’in Karşıyaka ilçesinde yumurtayı ucuz satan bir dükkanın önünde yüzlerce kişi ucuz yumurta almak için kuyruğa girmiş, hayat pahalılığı işte bu.

Siyasilerimiz  için hayat normal, çünkü aldıkları hem emekli, hem de vekil maaşları ile rahat geçiniyorlar..

Maliye Bakanımız “Seçimden sonra vergi artışı yok” diyor, vatandaştan tasarruf bekliyor, nasıl olacak bu iş? Döviz bürolarının önünde uzun kuyruklar oluşuyor. Döviz alan vatandaşlarımız seçimlerden sonra dövizde yükseliş olur havasında insanlarımız Türk Lirası’na güvenmiyor mu?

Önümüz Ramazan. Ramazan ayının vazgeçilmezlerinden olan hurmanın fiyatı el yakıyor, bunun yanında et ve pastırma da aynı. Bu yıl Ramazan ayında iftar yemekleri verenler de azalacak gibi görülüyor. Nedeni iftarlık fiyatları aldı başını gidiyor, lokantalarda 4 kişilik bir iftar menüsü en ucuzundan 2.500 lira olarak hesaplandı. Ramazanda fiyatlarda artış beklenir, bu neredeyse gelenek haline gelmiş bir durum, uzun yıllardan beri.

**

      Adalet ve Kalkınma Partisi Konak Belediye Başkan adayı Ceyda Bölünmez Çankırı projelerini açıkladı. İşin ilginç tarafı, yerel seçimlerde her aday kentsel dönüşümden bahseder ama ortada istenilen sonuç olmaz. Ceyda Bölünmez Çankırı “5 yılda 5 bin konut yapacağız” der. “EXPO’yu Yeşildere’den alıyoruz, buraya 1500 konut yapacağız” der, zaten bu bölgede daha önce yazdığım gibi EXPO olmaz. Abdül Batur da Konak ilçesine seçilmeden önce “Ben bu işin uzmanıyım” demiş ve kentsel dönüşüm ve konut sözü vermişti ama değişen hiçbir şey olmadı.

Bayraklı ilçesi kuruluğunda yerel seçimlerde iki dönem ben de bulundum, tüm partiler o zaman kentsel dönüşüm için söz veriyorlardı ama hiç biri bugüne kadar sözlerini yerine getirmediler.. Siyasette bol keseden konuşmak adet olmuş ama yapılan iş yok!

İzmir’in kalabalık ve büyük ilçesi olan Buca ’da bu yerel seçim partiler için kıyasıya bir çalışma içinde geçiyor. CHP’liler için kale gibi gözüken bu ilçede seçmenin tercihi bu seçim için değişik olabilir. İYİ Parti adayı Suat Nezir çalışmaları ile aradaki oy farkını kapatmaya çalışıyor, bunda da başarılı olmuş. Yapılan anketler onu gösteriyor. AK Parti Buca Adayı Adnan Öztekin’in yanında eski başkanlardan Cemil Şeboy var. Buca’da seçimin bu üç parti arasında geçmesi bekleniyor neredeyse bu partiler bu yarışta at başı gibi görülmekte…

Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu “YARIN ÇOK GEÇ OLACAK, devlet çöktü çöküyor, Suriyeli sığınmacılar  Türkiye’nin başına büyük bela olacak” der. Kavimler Göçü Roma’yı perişan etti. Göçler sebebi ile devletler yıkılıyor, Rumeli’den göç edenler Türk’tür, Türkiye için savaşmıştır. Suriyeli sığınmacılarla bir tutulmaz” der. Bu tezinde Halaçoğlu haklı, birçok devlet sığınmacılar yüzünden tarihte silinmiştir. Şu an ülkemizde Suriyeli, Afgan, İranlı, Afrikalı ve Rusya Ukrayna savaşından kaçan sığınmacılarımız da var. Ülkemiz neredeyse Birleşmiş Milletler olacak…