Hayvan sevgisi, fedakarlık isteyen bir duygudur. Kediyi kucağa alıp okşamak, köpeğin gıdığını kaşımak, muhabbet kuşunu kafese kapatıp keklik avına çıkmak, bu duyguyu yaşamak için yeterli değildir.
Sokakta ayı oynatan, iddiasına horoz dövüştüren bir milletin ahfadı olarak hayvan sevgimizi ciddi biçimde sorgulamalıyız. Çocuğumuz kedi, köpek seviyor diye onun gönlünü yapmak, sonra da sorumluluğu ona yüklemek, hayvan sevgisiyle bağdaşmaz.
Pandemiyle birlikte özellikle evde kedi köpek beslemek moda haline geldi. Minik dostlarımız bizi yalnız bırakmıyor, stresimizi atıyor ama onların beklentileri ne acaba? Bilmiyoruz.
İyi mama vermek, periyodik sağlık bakımlarını yaptırmak, evde onları yalnız bırakmamaya özen göstermek, kısırlaştırmayı akılcı yollarla gerçekleştirmek ve onların canlarının bize emanet edildiğini unutmamak, bizim hayvan sevgisini üstlenirken yerine getirmemiz gereken görevlerden sadece bazıları.
Pet shop’larda evcil hayvan satışının yasaklanması bu sevgi duygusunu istismar edenlere karşı alınmış bir önlemdir. Desteklenmelidir ve takip de edilmelidir.

Tebdil-i kıyafetin sihirli değneği

Eskiden sayıları az da olsa padişahlar ve sadrazamlar, kılık değiştirir, vatandaşın ve esnafın arasına karışır, onların dertlerini gözler, öğrenirdi.

Buna ‘Tebdil-i kıyafet’ denirdi.

Bugün bile iyi anılan padişahların, işine yarardı bu tebdil-i kıyafetler. Ona göre politikalar üretir, güvenliği ve ekonomiyi ona göre dizayn ederlerdi.

Yakın yıllarda bunun en iyi örneğini Erzincan Valisi merhum Recep Yazıcıoğlu vermişti. Onun için kendisini saygı ve sevgi ile anıyoruz.

Tebdil-i kıyafet, yorucu, masraflı, keyif kaçıran, sıkıcı bir şey değildir. Hatta keyifli bile olabilir. Ama nedense günümüzde örneklerine rastlamıyoruz. Yöneticiler, tamam halkın arasına karışıyor ama gerçeği bütün çıplaklığıyla yaşayamıyorlar. İlla ki çevrelerinde sevgi ve ilgi çemberi oluşsun istiyorlar. ‘Hazır olda’ duran insanlar, iş isteyen vatandaşlar, onları daha mutlu ediyor.

Tebdil-i kıyafet edip bir pazar yerine gitseler, bir toplu taşıt aracına binseler, bir hastanede muayene olsalar, bir polis karakoluna gidip şikayetçi olsalar, trafiğe çıksalar, herhangi bir devlet dairesine işleri düşse bütün ezberleri silinir.

Bambaşka biri olurlar. Ve bu bambaşka olmayı akıllı biçimde kullanırlarsa kendilerini yenilerler. Daha donanımlı birer yönetici olurlar.

Tebdil-i kıyafetle ilgili pek çok fıkra da üretilmiştir. O fıkralardaki hoşlukları yaşamaları da onların kazancı olur.

Kartla alışverişin geleceği parlak

Kartla alış veriş, giderek yayılıyor. Bunun nedeni, özellikle marketlerde bozuk para bulunmaması ve üste yapılan ödemelerde sıkıntı yaşanması.

Sanal para, sadece bizde değil, bütün dünyada cazibesini artırıyor.

Kartın güvenli biçimde saklanması ile ilgili tereddütler tam olarak giderildiğinde ‘Sanal para’ kavramı, hayatımıza büyük ölçüde girecek ve yaşam çok kolaylaşacak.

Hazine’nin metal paraya ısrarı da böylece azalmış olacak ve alışveriş hem belgeli bir ortamda yapılacak, hem de bozuk paraya olan ihtiyaç ortadan kalkacak.

Bu süreç, ne kadar kısa zamanda tamamlanırsa, kazancımız o kadar çok olur.