İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay geçtiğimiz günlerde basın toplantısı yaptı ve belediye ile sendika arasında toplu iş sözleşmesi sürecinde yaşananları anlattı. İşin gerçeği DİSK ile Belediye arasındaki bağ kopuyor mu? Son günlere kadar belediyede bazı sendika üyeleri gizli eylem yapıyorlardı. Bazı işçilerin çıkarılacağını duyduktan sonra!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın yaptığı basın toplantısından bazı cümleleri sizlere aktarmaya çalışacağım. Burada en büyük sorun, İzmir halkının İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne daha önceki dönemlerde alınan sendikacı yakınları İzmir halkı arasında günün konusu olmuştu. Ve bu konuyu da gündeme alan Cemil Tugay son noktayı koydu.

Tugay, “Sendika ile anlaşmazlığın temel noktasını anlatmaya çalıştım bu yüzden. Bizim iki tane sendikamız var. Biri Belediye İş sendikası, Türk İş sendikası, anlaşamama nedeni talep edilen paranın düşük olması değil. Seçimden 5 gün önce Tunç Soyer’in imzaladığı toplu iş sözleşmesi. Ve benden bu paralar istendi. Eşit ücret talep ettiler. Onun nedeni diğer sendikaya bağlı olan çalışanların yüksek alması idi. Biz bu konuda yoğun çaba gösterdik. Sendika yöneticilerine böyle bir rakama imza atamayacağımızı söyledim. Onlar aynı durumda kaldılar. Ayrı ayrı sendikalara gittim. Bu artışlar belediye bütçelerini zorluyor dedim. O nedenle sendikanın gereğini yapmakla mükellef olduğunu söyledim fakat olumlu bir cevap alamadım. Hukuk yoluyla hakkımızı aradık. Bir dava açıldı devam ediyor. Bu ücretlerin günümüz şartlarına uygun olmadığını söyledik. Ancak davadan bir şey çıkacağını sanmıyorum” diye konuştu.

Tugay, “Belediye İş üyesi çalışanlarımızın en düşük maaşları şu an 80 bin TL civarında Temmuz’dan itibaren 130 bin gibi bir rakama ulaşacak. Ve işverene maliyeti 140 bin lira civarında, zamdan sonra 185 bin lira gibi. Bunu ödememiz mümkün değil. Ben ve arkadaşlarımız büyük üzüntü yaşıyoruz bu durumdan, ancak sendika sorumluluğunu almak zorunda” ifadelerini kullandı.

Halkımızın haklı isyanı oldu. İhtiyaç olmadığı halde belediyeye personel alınmasından şikayetçi. Bana belki 10 binlerce vatandaştan şikayet geldi. Halkın bu çağrısında nasıl karşılık verebilirim diye düşündüm. Bundan sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde hiç kimse, herhangi bir partiden olduğu için işe alınmayacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde geçen yıllar içinde işe alınmış sendikacı yakınlarının da tamamını işten çıkaracağız. Hiçbiri çalışmayacak artık. Üzerimize düşeni yapacağız. Tespitleri yaptık, rakamları şu an paylaşamam ama ihtiyacımız olan ve değerli işler yapan çalışanlarımız olabilir. Ama genel olarak bu sorun giderilecek” dedi. Daha önce de belirttiğim gibi kamuda sendikalar arasında parasal sorunlar yaşanmakta, bu da işçi ve işveren arasında yaşanıyor ama anlaşma olmaması halinde halka yansıyor. Ulaşım, temizlik ve tüm hizmetler aksıyor.

Amerika’da dil!

Geçtiğimiz günlerde Amerika Birleşik Devletleri’nde bir Başkanlık kararnamesi yayınlandı. Bu kararname ile Amerika Birleşik Devletleri’nde tek dil resmi olarak İngilizce dendi. Aslına bakarsak uygulama böyleydi ama bununla ilgili resmi bir kararnameye ihtiyaç duymaları istihbarat bilgilerinden kaynaklandı.

Amerika Birleşik Devletleri’nde dünyanın neredeyse her yerinden insan topluluğu var, bunların birçoğu kendi lisanını konuşmakta ama bu çok dillilik nedeniyle bu durumun ülke birliğine ve bütünlüğüne tehdit oluşturabileceği yönünde ciddi endişeler öngörülmüş.

Şunu ifade edeyim güçlü bir ABD bile dil birliğini korumaya özen göstermiş. Bu bize de önemli bir uyarı, son günlerde açılım diyoruz ama tek dil demiyoruz. Rusya Ukrayna savaşından sonra Ukrayna’da bile Rus dili yasaklandı, Ukrayna topraklarında Ukraynaca konuşulması öngörüldü.

Babalar günü

Babalar Günü geldi çattı. Bugün Babalar Günü. Evet, bu özel gün ilk defa 1910'da Amerika’daki iç savaştan sonra başladı ve dünyaya da buradan yayıldı. Anneler günü gibi kutlanmasa bile her ülke bu günü kutluyor. Tabii ki, burada ticaret var, alınan hediyeler ülke ekonomisini canlandırmakta. Babalar gününüz kutlu olsun.