Türkiye Cumhuriyeti ekonomisi iyi mi, kötü mü? Evet, bu soru zor bir soru!
Son günlerde birçok sanayici Türkiye’nin ekonomik durumunu ele aldılar ve ülke ekonomisinin durumunun zorluklar içinde olduğunu açıkladılar.
Şimdi gelelim ekonomiye ve piyasalara; ihracat yok, döviz aldı başını gidiyor. Enflasyon ise başlı başına büyük bir sorun. Fiyatlar sabit durmuyor. Her şeyin fiyatı yükseliyor. Hatta enflasyonda Avrupa birinciliğinin ardından şimdi de dünya ikincisi olduk. Halkın büyük bir kesimi alışverişini kredi kartıyla yaptığı için aldıkları maaşlar asgari ödemeye bile yetmiyor. Ne memur, ne işçi ne de emekli aldığı maaşla geçinemiyor…
İşte Türkiye’nin durumu bu.
Hükümetin açıklamalarına bakarsak her şey normal ama ortada bir gerçek var, halk perişan. Türkiye’nin neredeyse yüzde 70’i en temel gıda ihtiyaçlarını karşılayamıyor, yatağa aç giriyor.
Evet, Türkiye’de hedefler yüksek olsa da, enflasyon hala çift haneli seviyelerde: 2025 sonu için yüzde 28,5 hedefleniyor. Fiyat istikrarı kırılgan; para politikası sıkılıkla uygulanmazsa enflasyon tekrar yükselme riskinde. Türk Lirası’nın döviz karşısındaki değer kaybı, ithalat maliyetlerini artırıyor, dış borç yükünü yükseltiyor.
Zaman zaman makro finansal stresler yaşanıyor; örneğin siyasi gelişmeler (bazı belediye başkanlarının görevden alınması gibi) enflasyonu düşürmek için sıkı para politikası uygulanabilir, bu da büyümeyi yavaşlatabilir. Türkiye’nin bu geçiş sürecinde “sert fren” riski var. Aşırı sıkı para politikası, tüketimi ve yatırımı baskılayabilir. Kayıt dışı ekonomi, iş gücü verimliliği, eğitim ve teknolojik dönüşüm gibi alanlarda eksiklikler var. Gelir dağılımındaki eşitsizlik, işsizlik (özellikle gençlerde) gibi toplumsal sorunlar hâlâ çözüm bekliyor. Küresel ekonomik yavaşlama, enerji fiyatlarındaki artış, jeopolitik riskler Türkiye’yi olumsuz etkileyebilir.
İşte bunlar ekonomiye dair veriler ve uzmanların görüşleri.
Bir de Maliye Bakanımız var; adı Mehmet Şimşek. Ancak Türkiye’de hiç alış veriş yapmayan bir kişi, senenin neredeyse 4’te 1’ini yurt dışında geçiriyor ve piyasadan habersiz. ‘Enflasyon düşüyor’ diyor ama Türkiye’de alış veriş yapmadığı için bazı ürünlerin fiyatlarını bilmiyor; kulaktan dolma bilgilerle konuşuyor, Şimşek gibi esiyor.
Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a gelecek olursak; ‘Türkiye’de turizm, 2025 senesinde patladı’ diyor. Birçok yabancı turist ve Almancılar ise bu sene Türkiye’ye gelmedi, bunun ana nedenlerinden birisi de, Türkiye’nin artık kendileri için bile çok pahalı olduğunu görmeleri.
Bir de Türkiye’de otel güvenlik sorunu var. Nedeni ise Kartalkaya’daki otel yangını. Bu da turizmi tamamen baltaladı. Yani Türkiye’deki oteller için yurt dışında ‘can güvenliği yok’ algısı oluştu.
İşte Türkiye’nin döviz kaybı, ihracat ve turizmden de kaynaklanıyor.
Evet, yerli turist bile bu sene Türkiye’de tatil yapmadı. Vizesi ve yeşil pasaportu olan vatandaşlarımızın çoğu Yunan adalarına gitti. Orada her şeyin ucuz olduğunu sık sık dile getirdiler. Orada otel fiyatları ve restoranlar Türkiye’ye göre çok hesaplıydı.
İşte Türkiye’nin hali bu.
Türkiye’nin hali…
Uğur Tingür
Yorumlar