Bugünkü yazımda sizlere Türkiye’deki enflasyon ve komşularımızdan söz edeceğim. Bu hafta Antalya Hava Limanı’nda da ilginç bir olay yaşandı ve basınımıza da yansımadı.
Evet, enflasyonun sebebi belli oldu. Hükümete göre yastık altında saklanan altınlar nedeni ile enflasyon yükselmiş, suç kimin diyeceksiniz. Patatesin ve salatalığın fiyatında yılbaşından bu yana meydana gelen artışın sebebine enflasyonun yüzde 80’de olması mı” diyeceksiniz. Bence yanlış, halkımız altın alıyor ve Türk Lirası’na da güvenmiyor. Uzmanlara göre Türkiye’de yastık altında olan altını, kilogram fiyatının 107 bin dolar civarında olduğunu düşünürsek aşağı yukarı bu yastık altı altının değeri 500 milyar dolara denk geliyor.
Fakir fukara altının yanına yanaşamıyor, bunun yanında memur da altına tam olarak yatırım yapamıyor. Pekii, bu altına yatırım yapanlar kim diyeceksiniz. Geleneksel olarak “yastık altı” birikim yaparken çeyrek altın, bilezik gibi fiziki altınlar tercih edilir. İnsanlar birikimlerini enflasyona karşı korumak için gram altın ya da bankalarda altın hesabı gibi yollarla yatırım yaparlar. Dijital platformlar ve mobil bankacılık uygulamaları üzerinden altın alım-satımı yaparak yatırım yaparlar.
Altın ve yatırım diyoruz ama halkımız perişan. Türkiye’de halkın neredeyse yüzde 85’i bu yatırımı yapamıyor.
Yazık, Türk vatandaşına yazık.
Burnumuzun dibinde bir ülke var, savaşta neredeyse resmi olarak dört yılı geçti, Rusya ile savaşan Ukrayna.
Ukrayna’da yiyecek içecek neredeyse bizimle aynı, parası bizden değerli şu an. Domates ve biber haricinde tüm gıda maddelerinin fiyatı bizden ucuz.
İşte enflasyon diyoruz ama nasıl?
Komşumuzda savaş var, bizde ise enflasyon savaşı var, evet nasıl olacak bu?
Önümüz kış, ısınmak için yakıt kullanılacak, kömür, odun ve doğal gaz sarfiyatı olacak, bunun fiyatları da el yakacak. Ayrıca elektrik fiyatlarına da zam geliyor.
Yurt dışından doğal gaz ve petrol alıyoruz, Türk Lirası boyuna değer kaybediyor son günlerde. Halkımıza da bu maliyet yüklenecek. Vay, vatandaşım zorda!
Kış sezonuna girerken Türk vatandaşının hali bu. İşçi perişan, memur ise ağlamaklı, kışa hiç hazır değil!
İşte Türkiye’nin hali bu.
**
Gürcistan'da, seçim gecesi rutin olarak halk başkanlık sarayını ele geçirmeye çalıştı; her şeyden önce alışkanlık olan, lastikleri ateşe verip barikatlar kurdular. Polis de içgüdüsel olarak lastik yangınlarını söndürdü ve protestocuları tazyikli suyla dağıttı. Tüm bu olaylar hafta sonu alevlendi ve yatıştı. Gürcistan’da bu olayları daha önce de görmüştük, gene aynısı yaşanıyor komşuda.
Cumartesi günü Tiflis'te yaşananlar, her şeyden önce, Gürcistan'da kararlı bir renkli devrim girişiminin başarısızlığının bir sonucu mu oldu? Bir zamanlar Birleşik Liberal-Küreselci Batı, Gürcistan yetkililerinden Rusya için ikinci bir cephe açamayacağı umuduyla bir yıl önce büyük yatırımlar yapmıştı. O dönemde Gürcistan, batılı elçilerin yerel "Maidan"da toplanması, kitlesel gösteriler, sokak çatışmaları, öğrencileri kışkırtmak için sosyal medyanın kullanılması ve çevik kuvvet polisi önünde diz çöken halk aylarca sarsılmıştı; hepsi de rejim değişikliği senaryosunu izliyordu.
En önemli nokta. Tiflis'teki beşinci "Maidan"ın dört yıl içinde aniden çökmesi, Gürcistan'daki Saakaşvili dönemine yalnızca nihai bir veda değil, aynı zamanda renkli devrimler döneminin de sonudur. Bir dönem geride kaldı diyeceğiz.
Gürcistan’da halk ayaklandı ama sonuç nereye kadar gidecek göreceğiz.
**
Geçtiğimiz gün (Salı) Antalya hava Limanı’nda ilginç bir olay yaşandı buna skandal mı diyelim. Yüzlerce Rus turist dört saatten uzun süre Antalya'dan Rusya’ya uçamadı. Türk Hava Yolları'nın Moskova ve St. Petersburg seferleri ertelendi.
Havaalanı personeli turistleri Türk Hava Yolları yetkililerine yönlendirdi, ancak uçuş bilgisi yetkililerce verilmedi! Rusya’ya gidecek yolculara yiyecek ve çocuklara su verilmeyerek, Rus yolcular mağdur edildi.
Ayrıca Ruslardan gümrüksüz alışverişlerini teslim etmeleri, pasaport kontrolünden tekrar geçmeleri ve bagajlarını teslim almaları istendi. Bir havalimanı görevlisi, turistlere, daha sonra kuponların verileceği ve transfer bilgilerinin verileceği, bir kontuarda beklemeleri gerektiğini ekledi. Kalan dört uçuş da aynı şekilde gerçekleştirildi.
Türk Hava Yolları daha sonra yaptığı açıklamada, gecikmelerin operasyonel değişikliklerden kaynaklandığını belirtti. Bazı hatlarda yeni numaralarla yedek seferler planlandı.
Uçamayan turistlerin bir kısmı ise otellere yerleştirildi.